30 Temmuz 2016 Cumartesi

Kelebekler Vadisi-ButterFly Valley

Tek kelimeyle "büyüleyici" diyebilirim Kelebekler Vadisi için... Her zaman aklımdaydı, fotoğraflarına bakıyordum internetten, ne zaman gidebileceğim acaba buraya diye.

Ölüdeniz'e geldiğimizde içimi bir heyecan kapladı, hemen Belcekız'a gelip teknelere sorduk ne zaman kalkıyor Kelebekler Vadisi'ne giden tekne diye. 5 dakika içerisinde kalktığını öğrenince apar topar park ettik arabayı ve koştur koştur yetiştik:) Yaklaşık 20 kişilik bir tur teknesine binerek, ~20 dakika içerisinde hedefimize ulaştık. Vadiye yaklaşırken heyecan doruktaydı, ilk kez o eşsiz manzarayı canlı canlı görebilecektim. Esas büyülenmeyi işte, vadiye ayak bastığımda yaşadım. Su inanılmazdı, rengi inanılmazdı, doğa inanılmazdı, sahil, kum, arka taraftaki yeşillik alan, sanki Lost adasındaydık... Hemen sahilde fotoğraf çekilmeye başladık. Nereye gideceğimizi şaşırdık heyecandan:)

Suyun rengi turkuaz, nasıl güzel, nasıl ılık, Kaputaş gibi yaramaz denizi, özellikle girişi. Seni alıp savuruyor. Yalnız hemen deniz girişindeki kayalar çok kaygan, ben 3 girişimde de kayarak girdim denize:) Yürümem mümkün olmadı pek. Bir de çıkarken dalgalar çok savuruyor, her tarafımız çakıl&kum oldu. Hemen sahilde duş var, tabii beklenti yüksek olmasın. Ama bizim için gayet yeterliydi. Hemen sahilin biraz arka tarafında balık restoranı var, biz çok aç değildik, kavun&karpuz&peynir söyledik. Ancak balık ekmek ya da ızgara balık çeşitleri de mevcuttu.

Şansımıza hiç kalabalık değildi, hatta bazen sahilde sadece eşimle ben kaldık, müzik yok, kalabalık uğultusu yok, tamamen doğayla baş başasın. Teknede bizimle gelen çoğu kişi şelaleyi görmeye gitmiş olmalı... Biz sahile vurulduğumuz için, arka taraflarda çok vakit geçirmedik ama kelebekleri gördük tabii vadinin iç taraflarına doğru gittiğimizde:) Sahil tarafında bol bol arı da gördük, eşek arıları uçup duruyordu. Vadide dört buçuk saat geçirdik, teknemiz tam vaktinde geri dönüş yoluna çıktı.

Ayrılırken, buraya mutlaka geleceğim diye geçirdim içimden. Özellikle de kalmalıyım, muhakkak geceyi geçirmeliyim dedim. Gecesi de bambaşka olur oranın eminim, ay ışığı, yakamoz...
İnsanın Bohemian Rhapsody dinleyesi geliyor Kelebekler Vadisi'nde:)

Herkese tavsiye ederim, ya da etmesem mi, doğal kalsın sonsuza dek, kalabalıklar bozamasın. Çok moral bozucu manzaralar da vardı, sahilde içilmiş bırakılmış sigara paketleri, kola fanta şişeleri. Niye mahvediyoruz güzelim ortamları? Çok yazık... Çok üzücü...

Mutlaka bir daha gideceğim, bekle beni Kelebekler Vadi'si:)




 









27 Temmuz 2016 Çarşamba

Bi Lokma- Mama's Kitchen-KAŞ

Kaş'tan sıcacık bir merhaba:) Kaş'ta ev yemeği yemek istiyorsanız doğru adres Bi Lokma:) Mekan merkezde yer alıyor, oteller bölgesine doğru çıkan yokuşta, rahatlıkla bulabilirsiniz. Biz akşam yemeğine gittik, gittiğimizde sadece bir masa vardı boş kalan, iki kişilik. Özellikle kalabalık gidiyorsanız bence mutlaka rezervasyon yaptırın.

Yemyeşil masaları var, çok tatlı bir bahçesi var, oturmak çok keyifli. Mekanın hemen girişinde lokma var, mutlaka deneyin. Biz bayıldık, özellikle tarçın ilave etmemizi önerdiler, lokmaların üzerine tarçın döktük, şahane oluyor:) Mekan adını lokmadan alıyor zaten, lokmaları ile meşhur. Denemeden Kaş'tan ayrılmayın.

Menüde balık seçeneği de var ama tavsiyem ev yemeklerini yemeniz. Biz karışık meze tabağı söyledik, 10 çeşit meze geliyor, gayet yeterli ve pek çok mezeyi böylelikle denemiş oluyorsunuz. Limonatası çok güzel, bir de ana yemek olarak hünkar beğendi yedik, tavsiye üzerine. Et yumuşacıktı, çok lezzetliydi. Menüde mantı, anne böreği, etli yaprak sarma, musakka, karnıyarık, bir kaç tavuk çeşidi de yer alıyor. Her çeşit ürün bulmak mümkün.

Tekrardan söylüyorum, "bi lokma" yemeden ayrılmayın:) Güzel yemeğin üstüne çay içelim dedik ancak çay servisi yok. Bilginiz olsun.

Sevgiler:)

 
 



 

 
 

23 Temmuz 2016 Cumartesi

Bilal'in Yeri-Limanağzı-Kaş

Herkese kocaman bir merhaba:)  Bu yıl Kaş'a ilk kez bugün adım attım, her zamanki tatlılığı ile karşımda:)
İlk durağımız Limanağzı, Bilal'in yeri. Kaş merkezden kalkan tekneler ile rahatlıkla ulaşabilirsiniz, gidiş dönüş ücreti kişi başı 20 tl.

Tek kelime ile muhteşem, deniz sıcacık, hiç kalabalık değil, hemen boş şezlong bulduk hem de hemen deniz kenarında:)
Hava oldukça sıcak olduğu için hemencecik denize girdik, sanki havuz, o kadar berrak ki...
Bayram'da Çeşme'deydik, açıkçası üşümeden denize girmek harika bir duygu, özellikle Çeşme'den sonra çok iyi geldi bize.

Yüzdük yüzdük karnımız acıktı. Mekan yemek yönünden de oldukça başarılı, egeli olarak ege mutfağına hayranım ama burada bir yaprak sarma yedik ki sormayın, egeyi aratmadı çok lezzetli, deneme için bir porsiyon söyledik sonra beğenince bir tane daha:) Mekan sahibi de ikinci porsiyonu farklı bir sunumda getirdi:) Çoban salatası süper, bir sucuk sandviç söyledik, o da süperdi, yeşillik ve patates kızartması ile sunuluyor, bildiğimiz sandviç ekmeğinde. Biralar için soğutulmuş bardak da geliyor, bu sayede daha uzun süre soğuk kalıyor. Tüm bunları yedikten sonra çay da içtik, çayı da güzel:) tavsiye ederim.

Dahası mekan çalışanları Atatürk imzası basılı tişörtler ile servis yapıyor, e daha ne olsun:)

Müzik yok, sıfır ses, tamamen doğa ile başbaşasın. Açıkçası bangır bangır müzik olmaması çok hoşuma gitti, özellikle kitap okumak için çok ideal.

Kaş'a gelince mutlaka uğrayın derim, uğrayınca benimle de izlenimlerinizi paylaşır mısınız?
Şimdiden teşekkürler, sevgiler:)






15 Temmuz 2016 Cuma

Çeşmekeş-Çeşme

Çeşmekeş, Çeşme merkeze çok yakın, hem butik evler adı altında otel hizmeti veren, hem de enfes kahvaltıları olan şirin mi şirin bir mekan:) Biz kahvaltı için gittik.
Geniş, çok güzel bir bahçesi var, bir hayli rüzgar alıyor, bu yıl iki kez kahvaltıya gittik, hava çok sıcak olmasına rağmen, öyle bir esiyor ki, hiç sıcaklamıyorsunuz:)
Mekan sahibi ve çalışanları çok ilgili insanlar, sürekli bir ihtiyacınız var mı diye soruyorlar. Bahçenin içerisinde bir ağaç ev var, evet, bildiğiniz ağaç ev:)
Peynir, zeytin, söğüş tabağı ana malzemeler olmakla beraber pişi ve bazlama geliyor, çok çeşitli reçeller var, böğürtlen, ceviz, çilek denk geldi bize. çok lezzetliydi. Ama benim favorim biber domates kızartmaydı, sos kıvamındaydı, ekmek eşliğinde bana bana doyamadım. Acılı bir karışım da var, o da gayet başarılıydı.
En güzel yanı hiç kalabalık olmaması, mutlaka yer bulursunuz. Mekanın daha fazla reklamı yapılmalı diye düşünüyorum, ya da tam tersi yapılmasın ve hep böyle sakin kalsın. Yolunuz Çeşme'ye düşerse, mutlaka uğramalısınız:) 

13 Temmuz 2016 Çarşamba

Demlik Kahvaltı&Cafe-Alaçatı

Alaçatı'da huzurlu ve keyifli bir bahçe ortamında kahvaltı etmek istiyorsanız, tam yerine geldiniz demektir:) Mekan mavi-beyaz kareli masa örtüleriyle içinizi açıyor. Pek çok masa var, Alaçatı'daki diğer mekanlara göre daha ferah, tıkış tıkış değil. Kendine ait otoparkı da var. Ulaşım gayet kolay.

Kır kahvaltısı söyledik ve iki kişi afiyetle yedik. Mekanın adı üstünde çay şirin bir demlikte geliyor:) Peynirler, zeytinler gayet yeterli miktardaydı bizce ve oldukça lezzetliydi. 3 çeşit reçel vardı, biz özellikle böğürtlen reçelini çok sevdik.


 
 

11 Temmuz 2016 Pazartesi

Roka Bahçe-Alaçatı

İlk belirtmek istediğim şey, bu mekanın müzikleri çok güzel:)
Özenle seçilmiş nezih müzikleri var, rakı ve şarap eşliğinde çok keyifli.
Yeri çok merkezi, Kemalpaşa caddesinin çok kalabalık olmayan bölümünde. Bu caddedeki diğer mekanlara kıyasla, caddenin ortasında yemek yiyormuş hissi vermiyor. Yol ve restoranın arasına bitki yerleştirmişler. Yoldan geçen meraklı gözlerden bir nebze uzakta, rahat rahat yiyorsunuz yemeğinizi:) Araç ile gidecekseniz, arka sokaklarda park yeri bulunuyor mutlaka, bir iki dakika yürüyerek mekana ulaştık biz:)

Öncelikle Ege mezeleri tabağını tavsiye ederim. İki kişi için oldukça yeterli miktarda geliyor, içerisinde vişneli sarma, fava, deniz börülcesi, enginar, tahinli patlıcan ezmesi gibi çeşitli mezeler var. Soğuk mezelerden bol bol söyleyin derim, pişman olmazsınız:) Roka salatası da bir harika.

Ahtapot ızgarayı tavsiye ederim. Biz kalamarı da merak ederek söyledik ancak çok kuru geldi, cips gibiydi. Açıkçası tek hayal kırıklığımız kalamar oldu.

Biz ana yemek söyleyemeden, şarap ve mezeler ile doyduk. Bu arada ana yemek olarak et çeşitleri de var, oğlak kapama, Boşnak sucuğu vb. Fiyatları Alaçatı fiyatı ancak kesinlikle değer.

Alaçatı'daki diğer mekanlar gibi, buraya gitmek istiyorsanız mutlaka rezervasyon yaptırın derim.

İyi eğlenceler:)

10 Temmuz 2016 Pazar

Fava-Alaçatı



Alaçatı'da müthiş mezeler ve eşsiz yemekler yemek istiyorsanız, FAVA tam aradığınız adres. Tarihi bir mekan, restoran çok merkezi bir yerde, Kemalpaşa caddesi üzerinde, içeriye bir avludan geçerek giriyorsunuz, bahçe kısmında pek çok masa var, kalabalık gruplar için ya da çiftler için. Ben eşimle bayram döneminde gittiğim için, bir hayli kalabalıktı, tüm masalar doluydu. Mutlaka rezervasyon yaptırın. Çiftleri yan yana masalara alıyorlar, biz önce yakınlıktan rahatsız olsak da, mezeleri yemeye başlayınca fikir değiştirdik ve iyi ki gelmişiz dedik:)

Mezelerden, mekanın adı üstünde fava, Atatürk mezesi (Kuru börülce, kimyon, yoğurt), Girit mezesini tavsiye ederim. Ara sıcaklardan ahtapot tandırı mutlaka denemelisiniz. Ana yemek olarak da levrek ızgara harika yanına da roka domates salatası çok iyi gidiyor. Fiyatlar Alaçatı fiyatı, yani oldukça pahalı ancak kalite-fiyat dengesine bakınca fazlasıyla değiyor. Çok fazla garson var ve hep çevrenizdeler, hiç bir şey için beklemiyorsunuz, servis çok hızlı.

 Araçla gidiyorsanız, mekanın arka taraflarında ara sokaklarda park yerleri bulabilirsiniz. Yürüyerek 2-3 dakikada mekana varabilirsiniz.